GÜNAHLAR SEBEP - SICAKLAR SONUÇ !

Bugün İstanbul tarihi bir sıcaklık yaşıyor. Dahası, tüm Türkiye yüksek sıcaklıklarla boğuşuyor. İstanbul’un sıcağı, nemle birleşince adeta sauna sıcaklığına dönüşüyor. Bu durum, şehri yaşanmaz hâle getiriyor.

Tarih 29 Temmuz 2025’in öğle saatlerini gösterirken, İstanbul için “çok sıcak” ifadesi yetersiz kalıyor. Oysaki “çok sıcak” kelimesi bile içinde cüzi bir serinlik barındırır.
İstanbul, artık “çok sıcak” olmanın ötesinde...

Bu sıcaklar yalnızca iklim değişikliğiyle ya da mevsimsel geçişlerle açıklanamaz. Bu işin bir de manevi boyutu var. Kötülüklerin ve günahların yaydığı negatif enerjinin etkisi söz konusu. Her günahın, her kötülüğün bir karşılığı vardır. Biz buna musibet deriz.
Ve bu sıcaklıklar, adeta bir musibet gibi insanları sarmış durumda.

Günah denince nedense insanların aklına hemen “kadınlar” ve onların açıklığı geliyor.
Oysa açıklık, günah sıralamasında gerilerde yer alır.
Asıl büyük günahlar şunlardır:
Kul hakkına girmek, hak gaspı, bencillik, kıskançlık, zulüm, kibir, fitne yaymak, fırsatçılık, cimrilik, fıtrata isyan, erdemlerden uzaklaşmak, sıla-i rahmi terk etmek, anne babaya hürmetsizlik, şefkatsizlik, merhametsizlik ve saygıdan uzaklaşmak...
Say sayabildiğin kadar...

İnsanoğlunun yaydığı bunca günah ve haram, yeryüzünün ve güneşin kızgınlığına sebep oluyor sanki. Her günahın, her kötülüğün bir yansıması olur.
Ve bu yansıma, bize doğa olayları şeklinde geri dönmektedir.

Tam bu noktada şöyle dua etmek gerekir:

> “Allah’ım! İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme.”



Helak...
Bugün "doğa olayı" diye adlandırdığımız birçok durum, geçmişte peygamber kavimlerinin helakine vesile olmuştur.

Hz. Nuh (a.s)'ın kavmi, kibirli, putperest ve azgın bir toplumdu. Allah’a ve peygamberine isyan ettiler. Sonuç: Tufanla helak oldular. (Doğa olayı)

Hud (a.s)'ın kavmi (Âd Kavmi), kibirli, inatçı, gösterişe ve sefahate dalmış, Allah’ı unutmuş bir toplumdu. Meşhur İrem Bağları ile anılırlar.
Allah onlar hakkında şöyle buyurur:

> “Âd kavmine gelince; yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: ‘Bizden daha güçlü kim var?’ dediler. Onları yaratan Allah’ın kendilerinden daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar, Bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı.”
(Fussilet, 15)
Bu kibirli kavim, yedi gün yedi gece süren bir kasırga ile yerle bir edildi. (Doğa olayı)



Hz. Salih (a.s)'ın kavmi, cimri, paylaşmayı sevmeyen, azgın ve bencil bir toplumdu.
Sonuç: Bir ses (sayha), yıldırım ve sarsıntı ile helak oldular. (Doğa olayı)


Benzer şekilde, diğer helak edilen kavimler de doğa olaylarıyla yok edilmişlerdir.
Bu olayların her biri, sadece fiziksel değil; aynı zamanda günahların neticesi olan ilahi uyarılardır.

Bu sebeple, daha çok tevbe, daha çok istiğfar ve daha fazla iyilik gereklidir.

> “Rabbimiz! Unutur veya hata edersek, bizi sorumlu tutma.”
(Bakara, 2/286)

“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize katından bir rahmet bağışla. Şüphesiz, lütfu bol olan yalnız sensin.”
(Âl-i İmran, 3/8)



Âmin.